Isı pompaları, çevredeki havadan, sudan veya yerden ısı enerjisini alarak iç mekanlara aktaran cihazlardır. Bu süreç, kompresör, evaporatör, kondansatör ve genleşme valfi gibi modüller içeren bir sistemle gerçekleşir. Isı pompaları, hem ısıtma hem de soğutma işlevi görerek çift fonksiyonlu kullanımlarıyla evinizi yazı serinleten kışın ise ısıtan cihazlardır.

Dentema, sizlere ilk kurulumdan itibaren ücretsiz bir şekilde, cihaz kaynaklı sorunlar için 2 yıl cihaz garantisi sunuyor. Bunun kullanıcı tercihlerine bağlı kalarak uygun fiyatlandırma seçeneklerimizle 3 yıl daha cihaz garantilerini uzatabiliyorlar. Böylece toplam 5 yıl boyunca garanti kapsamımıza dahil olunabiliyor.

Isı pompaları, hava, su ve toprak kaynaklı olmak üzere kullandıkları enerji çeşitlerine göre üçe ayrılırlar. Hava, kullanımda olan en verimli enerji kaynağı olduğundan, Dentema ısı pompaları da dâhil olmak üzere birçok ısı pompası hava kaynaklıdır. Bu yazımızda, sizlere hava kaynaklı ısı pompasından ve çalışma prensiplerinden bahsedeceğim. Hava kaynaklı ısı pompaları, termodinamiğin bazı temel prensipleri ile kimi fiziksel ve kimyasal yasalar ile çalışmaktadır. Isıtma modunda bir ısı pompası, öncelikle kompresörler yardımıyla soğutucu akışkanın sıkıştırılmasıyla çalışmaya başlar. Gay Lusac yasası gereği basınç arttıkça sıcaklık artacağı için sıkıştırılan gaz formundaki soğutucu akışkanımız ısınır. Uygun sıcaklığa erişen gazımız, ısı aktarımı için eşanjörlere ilerler. Burada borular aracıyla dolaylı yoldan temas eden uygun sıcaklıktaki gazımız, soğuk suyu ısıtır. Nasıl ki kışın sıcak çay bardağı elimizi ısıttıktan sonra kendisi soğuyor ise burada da gazımız bir miktar ısı kaybeder. Ancak bu süreçte soğutucu akışkanımız borular içerisinde sıvı/gaz formuna gelebilir. Günlük hayatta ağzı kapalı, sıvı dolu bir şişeyi ısıttığımızda nasıl patlıyorsa, burada da aynı durum geçerlidir. Bu sebeple sıvı/gaz dengesinin sağlanması için soğutucu akışkanımız doğrudan kapalı genleşme tankına ilerler. Burada, içerisinde azot ya da hava yastığı bulunan kit(kapalı imbisat ya da genleşme tankı) soğutucu akışkanımızı dengeler. KİT’ten çıkan sıvı haldeki soğutucu akışkanımız tekrar gaz formuna, eski haline, dönmek üzere evaparötre ilerler. Burada havayla temas eden sıvı haldeki soğutucu akışkanımız tekrar gaz olarak kompresörlere ilerler ve Carnot çevriminde uygun bir şekilde döngü sağlanır. Ani gaz basıncı dalgalanmaları, kaçak akımlar gibi sorunlar, Dentema ısı pompalarında düşünülmüş olup, ısı sensörü, emniyet ventili gibi sensörler ve modüller ile güvenlik önlemleri alınmıştır.

Isı pompaları, kullandıkları enerji kaynaklarına göre üç ana kategoriye ayrılabilir: hava kaynaklı, su kaynaklı ve toprak kaynaklı ısı pompaları. Her bir tür, çevresel koşullara ve kullanıcının ihtiyaçlarına göre farklı avantaj ve dezavantajlar sunar. Bu üç kaynaktan maliyet açısına göre ve diğer bazı özelliklerine sebebiyle hava kaynaklı ısı pompaları daha çok tercih ediliyor.

Hava kaynaklı ısı pompaları, havadaki ısı enerjisini kullanarak çalışan sistemlerdir. Çevre dostu ve ekonomik çözümler sunar. Hava, ısı pompası sistemlerinin çalışabilmesi için geniş bir kaynak sağlar. Özellikle ısıtma ve soğutma ihtiyaçlarının karşılanmasında etkin bir rol oynar. Hava kaynaklı sistemler, dış hava sıcaklıklarına bağlı olarak verimli bir şekilde çalışabilir. Genellikle kurulumu daha kolay ve maliyet açısından daha uygun olan bu sistemler, hızlı ısınma ve soğutma sağlamak için ideal bir seçenektir.

Su kaynaklı ısı pompaları, Sudaki ısı enerjisini kullanarak çalışan sistemlerdir. Yer altı suyu, göletler veya nehir gibi su kaynaklarını kullanarak enerji elde eder. Su, yüksek termal iletkenlik kapasitesine sahip olduğu için su kaynaklı sistemler, hava kaynaklı sistemlere kıyasla daha verimli olabilir. Ancak su kaynaklı ısı pompalarının kurulumu, bakım gereksinimleri ve başlangıç maliyetleri genellikle daha yüksektir. Ayrıca, su kaynaklarıyla ilgili çevresel ve düzenleyici kısıtlamalar da dikkate alınmalıdır.

Toprak kaynaklı ısı pompaları, Topraktaki ısı enerjisini kullanarak çalışan sistemlerdir. Yer altı sıcaklığını kullanarak ısınma ve soğutma sağlar. Bu sistemler, yüksek verimlilikleri ile dikkat çeker, ancak kurulumları ve altyapı gereksinimleri oldukça pahalı olabilir. Ayrıca, toprak kaynağından enerji çekebilmek için geniş alanlara ihtiyaç duyulur ve sistemin verimliliği toprağın özelliklerine bağlıdır.

Dentema ısı pompaları, farklı ihtiyaçlara hitap eden Ewytech ve Profesyonel modelleriyle öne çıkıyor. Ewytech modeli, daha az yakıt tüketimi ve verimli kullanımı ile öne çıkarken, Dentema modeli daha ekonomik bir seçenek olup bazı modüler değişikler içeriyor. Her iki model de enerji verimli, güvenli ve çevre dostu çözümler sunar. Ewytech serisi Professional serisinden farklı olarak, cihaz içerisinde dahili KİT(kapalı imtisat tankı) bulundurması, frekans kontrollü sirkülasyon pompası kullanması sebebiyle daha etkili bir kullanım sunmaktadır. Bunun yanı sıra ewytech serisi R32 gazın yanında R290 gaz kullanım imkanı sunarak enerji çeşitliliği sağlamaktadır.

Bu soru için her ne kadar doğrudan ve kesin bir yanıt vermek zor olsa da genel kullanıcı yorumlarımız ve aldığımız feedbackler doğrultusunda aylık yakıt tüketim masrafları max/min olarak 1200 – 6000 TL arasında değişmektedir. Ancak genel olarak aldığımız dönüşlerde kullanıcılarımızın aylık ortalama 2500 - 3000 TL yakıt harcaması yaptığını söyleyebiliriz. Aylık yakıt tüketimi, kullanıcıların kullanım şekline, ısıtılacak ya da soğutulacak mekana göre tercih edilen cihazın kapasite yeterliliğine, tesisatın uygulanma şekline, iklim şartlarına, mekanın yalıtım durumuna ve bunun gibi faktörlere bağlı olarak değişebilmektedir. Bu sebeple alanında yetkin montaj ve entegrasyon firmalarıyla çalışmanızı öneririz.

Dentema ısı pompaları iç mekanlarınızı etkili bir biçimde yazın soğutur ve kışın da ısıtır. Bu cihazlar ısıtma ve soğutma fonksiyonlarını yerine getirirken evin içindeki havayı kurutmaz ve böylece klimaların sebep olduğu rahatsız edici bir atmosfer oluşturmaz. -10 ve +55 °C sıcaklıklara kadar üstün performans sunan cihazlarımız, zorlu iklim koşullarına da hazırdır.

Frekans kontrollü sirkülasyon pompaları, sabit frekanslı modellere kıyasla daha verimlidir. Sabit frekanslı pompalar her zaman aynı hızda çalışırken, frekans kontrollü pompalar, ihtiyaç duyulan debiye göre hızlarını ayarlayarak enerji tasarrufu sağlar. Bu sayede, sistemin enerji tüketimi düşer ve verimlilik artar. Özellikle değişken yük koşullarında daha az enerji harcar, uzun ömürlü ve çevre dostu bir çözüm sunar. Bu özellikler, frekans kontrollü pompaları daha ekonomik ve sürdürülebilir hale getirir.

R32 ve R290 Soğutucu Akışkanları

Isı pompalarında kullanılan soğutucu akışkanlar, cihazların verimliliğini, çevre dostu olma özelliklerini ve güvenliğini doğrudan etkiler. Bu bağlamda, R32 ve R290 son yıllarda önemli popülerlik kazanmış iki çevre dostu soğutucu gazdır. Her iki gaz da enerji verimliliği ve çevresel etkileri açısından tercih edilmektedir, ancak kullanımları arasında bazı farklar bulunmaktadır.

R32 Soğutucu Akışkanı

R32, hidroflorokarbon (HFC) bazlı bir soğutucu gazdır. Çevreye olan etkisi, geleneksel gazlar olan R410A ve R22'ye göre oldukça düşüktür. R32'nin küresel ısınma potansiyeli (GWP), diğer gazlara kıyasla daha düşük olup çevreye zarar verme oranı ihmal edilebilecek kadar azdır.

Avantajları:

• Düşük Küresel Isınma Potansiyeli (GWP): R32, GWP değeri 675 ile diğer yaygın kullanılan gazlara göre çevre dostudur. Bu, iklim değişikliği üzerindeki etkisini minimize eder.

• Yüksek Verimlilik: R32, enerji verimliliği açısından oldukça başarılıdır ve daha düşük enerji tüketimi ile daha etkili ısıtma ve soğutma performansı sunar.

• Saf Gaz Olarak Kullanım: R32, saf bir gaz olarak kullanılabilir. Bu da daha verimli bir sistem tasarımına olanak tanır.

Dezavantajları:

• Hafif Yanıcılık: R32 yanıcıdır. Ancak, modern ısı pompası sistemleri, bu gazın kullanımına uygun şekilde tasarlanmış güvenlik önlemleri ile bu riski minimize eder.

R290 (Propan) Soğutucu Akışkanı

R290, doğada bulunan bir gazdır ve propan olarak da bilinir. Çevreye olan etkisi açısından oldukça cazip olan bu doğal gaz, son derece düşük bir küresel ısınma potansiyeline (GWP) sahiptir ve bu özelliği onu çevre dostu bir alternatif haline getirmektedir.

Avantajları:

• Çevre Dostu: R290’ın GWP değeri 3’tür, bu da onu çevre için en güvenli seçeneklerden biri yapar. Ozon tabakasına zarar vermez ve küresel ısınma etkisi son derece düşüktür.

• Yüksek Enerji Verimliliği: R290, enerji verimliliği açısından oldukça yüksek performans gösterir. Hem ısıtma hem de soğutma sistemlerinde etkili bir performans sağlar.

• Doğal Gaz: R290, doğada bulunan bir gaz olduğu için fosil yakıtlara dayalı kaynaklardan elde edilen gazlara oranla çok daha sürdürülebilir bir alternatiftir.

Dezavantajları:

• Yanıcılık Riski: R290, doğal bir gaz olarak yüksek derecede yanıcıdır. Bu nedenle, doğru güvenlik önlemleri alınmadığı takdirde, yangın riski oluşturabilir. Ancak, modern sistemlerde kullanılan teknolojiler, R290’ın güvenli bir şekilde kullanılmasını sağlar. Sadece doğru montaj, uygun havalandırma ve dikkatli bakım ile bu riskler tamamen ortadan kaldırılabilir.

R32 ve R290 Arasındaki Farklar

1. Çevre Dostu Etki:

   • R32, çevreye düşük bir etki sağlar ve düşük bir GWP değerine sahiptir. Ancak, R290'ın çevre üzerindeki etkisi çok daha azdır (GWP: 3).

2. Yanıcılık ve Güvenlik:

   • R32, düşük yanıcılık özelliklerine sahip olsa da tamamen yanıcı olmayan bir gaz değildir. R290, daha yüksek yanıcılık riski taşır, bu yüzden kullanılırken çok dikkatli olunmalıdır. Ancak, R290 ile ilgili güvenlik önlemleri alındığı takdirde bu riskler minimize edilebilir.

3. Enerji Verimliliği:

   • Her iki gaz da yüksek enerji verimliliği sunar, ancak R290'ın verimliliği genellikle R32'den bir adım daha önde olarak kabul edilir.

4. Uygulama Alanı:

   • R32, daha geniş bir kullanım alanına sahip ve özellikle ticari iklimlendirme sistemlerinde yaygın olarak kullanılır. R290 ise genellikle daha küçük sistemler için tercih edilir, ancak endüstriyel kullanımda da yer bulmaktadır.

Sonuç:

R32 ve R290, her ikisi de yüksek verimlilik, çevre dostu özellikler ve düşük enerji tüketimi sunan mükemmel soğutucu akışkanlardır. Ancak, R290’ın daha düşük küresel ısınma potansiyeline sahip olmasına karşın, daha yüksek yanıcılık riski taşır. R32, daha az yanıcıdır ancak yine de dikkatli kullanım gerektirir. Sonuç olarak, her iki gaz da güvenli bir şekilde kullanılabilir, ancak her durumda güvenlik önlemleri almak kritik öneme sahiptir.

Dentema Isı pompası sistemleri, modern teknolojilerle donatıldığından, her iki gaz da güvenli bir şekilde kullanılabilir ve her iki seçenek de çevre dostu, verimli ve sürdürülebilir çözümler sunmaktadır.

Isı pompalarında R32 ve R290 dışında zaman zaman farklı soğutucu akışkan çeşitleri de denenmiştir. Aşağıda geçmişte kullanılan ve günümüzde kullanılmaya devam eden akışkanlardan bazıları bulunmaktadır.

R410A Yüksek verimlilik sunan bu gaz, genellikle ticari ve konut tipi klima sistemlerinde kullanılır. Ancak, küresel ısınma potansiyeli (GWP) yüksektir.

R134A Ozon tabakasına zarar vermez, ancak küresel ısınmaya etkisi daha fazladır. Genellikle otomotiv ve bazı soğutma sistemlerinde kullanılır.

R22 Eski bir soğutucu gazdır ve ozon tabakasına zarar verir. Bu nedenle kullanımı birçok ülkede yasaklanmıştır.

R1234yf Düşük küresel ısınma potansiyeline (GWP) sahiptir ve çevre dostudur. Ancak, maliyeti daha yüksektir.

R717 (Amonyak) Endüstriyel soğutma sistemlerinde tercih edilir. Ozon tabakasına zarar vermez, ancak toksik ve yanıcıdır.

R601A (Butan) Küresel ısınma potansiyeli (GWP) düşüktür ve küçük sistemlerde kullanılır. Yanıcı olduğu için güvenlik önlemleri gerektirir.

R125

Genellikle R410A ve R404A gibi karışımlarda yer alır. Küresel ısınma potansiyeli (GWP) yüksektir, bu nedenle çevre üzerinde olumsuz etkisi olabilir.

R404A

Soğutma uygulamalarında yaygın kullanılır, özellikle ticari soğutma sistemlerinde. Küresel ısınma potansiyeli yüksektir (GWP) ve bu yüzden çevre dostu alternatiflere geçiş yapılmaktadır.

Kompresör seçimi yaparken, en iyi kompresörün ne olduğu konusunda net bir cevap vermek zordur çünkü bu, tamamen kullanım amacınıza, sistemin gereksinimlerine ve çalışma koşullarına bağlıdır. Her kompresör, belirli bir ihtiyaca hitap etmek üzere tasarlanmıştır. Bu nedenle, ideal seçim, kompresörün kullanılacağı konsept üzerine, ürünün kullanılacağı çevre koşullarına, enerji verimliliğine, ses seviyesine gibi faktörlere göre değişiklik gösterebilir. Bazı kompresörler, ideal koşullarda daha verimli performans gösterirken, bazıları ise düşük sıcaklıklarda dahi verimden bir miktar ödün vererek etkin çalışabilme özellikleri sunar. Yani, doğru kompresörü seçerken, sistemin nasıl çalışacağı ve hangi koşullarda kullanılacağı belirleyici faktörlerdir. Kompresörlerde öne çıkan özelliklerden biri EVI (Enhanced Vapor Injection) teknolojisidir. EVI, düşük dış hava sıcaklıklarında dahi yüksek verimli ısıtma sağlamak için geliştirilen bir teknolojidir. Bu sayede, kış aylarında bile verimli bir ısıtma performansı elde etmek mümkündür. Ayrıca, DC inverter teknolojisi sayesinde, kompresörün hızını anlık olarak ayarlamak mümkün olur. Bu, enerji tüketiminin optimize edilmesini ve sistemin daha uzun ömürlü olmasını sağlar. DC inverter, daha hızlı ve verimli ısıtma ile enerji tasarrufu sunar. Bir diğer önemli faktör ise sessiz çalışma özelliğidir. Kullanıcıların konforu için, özellikle iç mekanlarda ya da gürültünün dikkat çekmemesi gereken alanlarda, düşük ses seviyesinde çalışan kompresörler tercih edilebilir. Sessiz çalışma teknolojisi, yaşam alanlarına daha fazla rahatlık sağlar. Panasonic kompresörler, bu özelliklerin hepsine sahip olma avantajı sunar. EVI teknolojisi ile düşük sıcaklıklarda bile yüksek performans gösterirken, DC inverter özelliği sayesinde enerji verimliliği sağlanır. Ayrıca, sessiz çalışma prensibi sayesinde kullanıcılar, rahatsız edici seslerden uzak bir ortamda konforlu bir ısıtma deneyimi yaşar. Bu sebeple Dentema ısı pompaları Panasonic kompresörleri tercih etmektedir.

Sonuç olarak, en iyi kompresör, belirli ihtiyaçlarınıza uygun özellikleri taşıyan ve sisteminize en iyi uyum sağlayan kompresördür. Piyasada birçok kaliteli seçenek bulunmakla birlikte, her sistemin ihtiyaçları farklı olduğundan, seçim yaparken alanında uzman kişilerden yardım almak, en verimli ve uzun ömürlü çözümü elde etmenizi sağlayacaktır.

Yasal olmayan işletmelerin üretimi sonucu uygun kalite kontrol denetiminden geçmeyen, gerekli teknolojik donanıma sahip olmayan, gerekli elektronik ve mekanik bileşenlerin olmadığı ürünler ciddi güvenlik zafiyeti barındırabilir. Özellikle genleştirilen ya da sıkıştırılan gazın uygun sensörler yardımıyla kontrol edilememesi, evaparatör’deki serpantinlerin uygun şekilde bağlanmaması ya da kaynaklanmaması, kontrolsüz artan ve azalan sıcaklık derecelerinin eşanjörlere uzun kullanımda zararlar verebilmesi, ani oluşan basınç değişimleri için gerekli emniyet ventili gibi güvenlik modüllerinin olmaması, kart ve devre koruma için düzensiz akım ve gerilimleri düzenleyen akıllı role, diğer yarı iletken elemanlar, dirençler gibi modüllerin bulunmaması sonucu, kullanımda hem can hem de mal güvenliği tehlike altına girebilir. Ancak Panasonic gibi doğru ve kaliteli kompresör seçimi, gerekli yazılımsal ve teknik altyapı desteği, gerekli elektriksel modüller ve elemanlar gibi tüm gerekli parçaları bünyesinde barındıran Dentema ısı pompaları, hem can hem mal güvenliğinizi, hem de konforunuzu eksiksiz bir şekilde sağlamaktadır. Dentema ısı pompaları gibi, bünyesinde gerekli modüler ekipman ve parçaları bulunduran, diğer ısı pompalarının kullanımında da endişe edilecek hiçbir risk faktörü ve durum bulunmamaktadır. Dikkat edilmesi gereken tek husus, ısı pompası almış olduğunuz firmanızın, alanında yetkin ve kurumsal bir firma olmasıdır.

Geleneksel ısıtma ve soğutma sistemleri uzun süreler boyunca tercih edilmiş olsa da, günümüzün modern şartlarını karşılayamıyor ya da karşılamakta zorlanıyor. Örnek vermek gerekirse kömürlü kazanların kullanımının is, pas ve toz gibi kullanım zorlukları yaşatması, güvenlik zafiyetleri oluşturması, kullanım boyunca doğaya zarar vermesi, yüksek yakıt düşük verim sağlaması gibi etkenler; doğal gaz kullanımının güvenlik zafiyetleri oluşturması, her ne kadar günümüzde ekonomik bir tercih sayılsa da, doğal gaz kaynaklarının tükenmesi sonucu ilerleyen süreçte oluşacak yakıt masrafları gibi açıkları sebebiyle günümüzün modern ihtiyaçları karşılanamıyor. Buna karşın Dentema ısı pompalarının kullanımında herhangi bir güvenlik zafiyeti bulunmuyor, 24 adet ülkenin dil desteği, telefon ile bir tıkla kontrol ve kontrol panelinden kontrol sağlanması, is, pas, kömür gibi zorlayıcı kullanım şartları olmaması, yakın gelecekte yenilenebilir enerji kaynakları sayesinde, özellikle güneş panelleri ile, bedava ya da çok düşük maliyet ile ısıtma soğutma sağlanacak olması ile hem geleceğe hem de şimdiye bir yatırım aracı olması, olumsuz ekolojik etkilerin görece düşük olması gibi sebeplerle tercih edilen modern bir iklimlendirme sistemi.

Isı pompalarımız nadiren de olsa kurulum sonrası kullanıcı ya da cihaz kaynaklı sorunlar yaşatabilir. Her ne kadar görece diğer sistemlere oranla basit bir çalışma prensibine sahip olsa da kesinlikle kullanıcı tarafından müdahale edilmemelidir. Böyle bir durumda cihazı kapatıp, uygulamacı firmanıza haber vermeniz ve beklemeniz gerekmektedir.

Dentema ısı pompaları ve diğer ısı pompalarının kullanımında çok sık yapılan bazı hatalar bulunmaktadır. Tıpkı diğer iklimlendirme cihazlarında da olduğu gibi kullanıcılar, bu hatalar sonucu kimi zaman yüksek yakıt tüketimi, yeterli sıcaklık sağlayamama ve düşük verim, yüksek ses seviyeleri gibi sorunlarla karşılaşabilmektedir.

Yapılan hatalar başlıca şunlardır:

Yakıt tasarrufu için cihazı sürekli manuel aç/kapa yapmak:

Dentema ısı pompaları sizlere yüksek konfor sunabilmek için modern teknolojik modüllerle donatılmıştır. Cihaz yakıt tasarrufu için gerekli tüm önlem ve ekipmana sahiptir. Manuel aç/kapa işlemleri yakıt tasarrufu yerine sizlere çok daha fazla yakıt tüketimi sağlayacaktır. Çünkü ısıtılması gereken soğutucu akışkan sürekli aç kapa işlemleri ile soğuyor ve tekrar ısıtılması gerekiyor bu da ek bir yakıt harcaması oluşturuyor. Ancak cihazı sürekli aç kapa yapmazsanız cihaz gazın basınç değerlerini ve sıcaklığını dengeliyor. Bunun yanı sıra sürekli aç/kapa yapmak cihazın arızalanmasına da yol açabilmektedir.

Yakıt tasarrufu için radyatörlerin bir kısmını kapatmak:

Kullanıcılar bazen kullanmadıkları odalarda bulunan radyatörleri kapatabiliyor. Ancak bu durumda size yine bir yakıt tasarrufu sağlamaz ve yine cihazın arızaya geçmesine sebep olabilir. Radyatörlerin kapatılması, radyatörlerde hava oluşumuna sebep olabiliyor bu da cihazın arızaya geçmesine sebep olabiliyor. Yakıt tasarrufu konusunda ise yine bir kazanç sağlayamazsınız. Çünkü ısı pompası belirli bir sıcaklığı korumak için yine aynı miktarda enerji harcayacaktır. Bu nedenle, yakıt tasarrufu yerine cihazın dengeli çalışmasını bozarak daha fazla sorun ve yakıt harcaması yaşamanıza yol açabilir.

Cihazın takozlarının sökülmesi, yerine başka bir şey koyulması ve zeminin düz olmaması:

Kullanıcılar yine kimi zaman estetik görünüm amaçlı ya da eşyaların yerini değiştirirken ısı pompasının takozlarına müdahale edebiliyor. Bu durumda cihaz düz bir zeminde durmadığı için yine hatlar içinde hava sorunları, kompresör veriminin düşmesi gibi sorunlar yaşanabiliyor. Bunun yanı sıra takozlar aktif gürültü önleme özelliğine de sahiptir. Yapacağınız değişiklik cihazın ayaklarından ses gelmesine de sebep olabilir. Ayrıca cihazın hiçbir takozu ve benzeri desteği olmadan direkt olarak yere koymak da cihazın arızalanmasına sebep olabilir.

Dentema Enerji Teknolojileri A.Ş ile iş ve çalışma şartlarını görüşmek için iletişim bilgilerimizi kullanmalı ve başvuru işlemlerinizi gerçekleştirmelisiniz. Görüşmeler sonucunda talebiniz değerlendirilir.

Dentema Enerji Teknolojileri A.Ş olarak çalışanlarımıza ve bayilerimize birçok imkan ve olanaklar sunuyoruz. Teknik destek alanında özellikle aylık yapılan online görüşmeler, fiziksel toplantı ve seminerler, eğitimler sunuyoruz. Bunun dışında bayilerimize yedek parça desteği, servis desteği imkanları sunuyor, sürekli açık iletişim hatlarımızla destekliyoruz. Ayrıca bayi korumalı satış politikamızla, bayilerimizin faal olduğu bölge pazarında güçlü bir konum elde etmelerini ve adil rekabet koşullarında faaliyet göstermelerini sağlıyoruz. Daha fazla bilgi almak için bizimle iletişime geçmeyi unutmayın.